24 Aralık 2015 Perşembe

TG Açısından 2015 Yılı Değerlendirmesi

Bu yıl TG için "rolanti"de geçen bir yıl oldu desek yeridir. İlk 1,5 senemizde, benzer yayınların 5-6 yılda elde ettikleri ziyaret ve görüntülenme sayılarını 2'ye katladığımızı söylemiştik. Bu durumda herhangi bir değişme olmadı. TG Dükkan'a ağırlık vermemiz ve ilk kurumsallaşma çabalarımız, içerik olarak bir adım öteye gitmek konusunda bizi biraz yordu diyebilirim. 2015 yılı, 2014 yılına nazaran bizim açımızdan içerik anlamında verimsizdi. Buna rağmen gücümüzden bir şey kaybetmedik. Sadık takipçilerimize teşekkür ederiz.

2016 yılında bizi oldukça heyecanlandıran bir kaç girişimimiz olacak. Bu girişimler için ön çalışmalara başladık. Türkiye'nin en büyük metal kitlesini elinde bulunduran web platformu olarak, bu misyonu bir üst noktaya taşımak adına yeni bir sektöre adım atacağız. TG Dükkan ile kısmen başarısız olduk gibi gözükse de, ticari anlamda çok iyi dostluklar ve destekçiler edindik. Bu destekçilerimizden gelecek finansman ile Türkiye'deki metalcileri çok sevindirecek bazı girişimlerimiz olacak.

İnternet yayıncılığının günden güne "video" tabanlı içeriklerle bezenmeye başladığını görüyoruz. Bu çerçevede liste ve özel içeriklerimizi Youtube kazanılımız üzerinden yayınlayacağız. Hatta ofis ortamımızda güzel bir stüdyo ortamı oluşturarak, haftalık programlar yapmayı planlıyoruz. Haber ve listeleme konusunda birincil referanslarımızdan olan Loudwire'ın getirdiği yenilikleri Türkiye'ye getireceğiz.

2016 yılının hem sizler hem de bizler için güzel bir sene olmasını umuyorum. 

1 Mayıs 2015 Cuma

Türk Grupları Üzerine...

23 Nisan'da düzenlenen Rock Fest'te yer alan indie gruplarının tamamına kendileriyle röportaj yapmak istediğimize dair bir mesaj attım fakat hiçbiri cevap vermedi. Programlarının ya da politikalarının uygun olup olmamasına girmiyorum. Nezaketen bir red cevabı bile gelmedi.
Türkiye'ye gelecek olan tüm yabancı metal gruplarının menajerlerine de yazıyorum. En kötü ihtimal "gruba sorup döneceğim" şeklinde cevap geliyor ve çoğunlukla da soruları göndermemizi hatta Skype ile yapmak isteyip istemediğimizi soruyorlar. (Moonspell, Korpiklaani ve bir kaç grup şu an tamam)
Peki bunları neden anlatıyorum. Şöyle ki, yabancılar bir yerlere geliyor çünkü adamlar bunu önemsiyorlar. Bir yerde konser vereceklerse oradaki kitlenin en azına da çoğuna da ulaşabilmek istiyorlar. Böyle bir imkan için de genellikle kendilerine gelen bu tarz teklifleri yanıtsız bırakmıyorlar. Herkesle iyi geçiniyorlar. Bu işin bir tohum ekmek gibi olduğunun farkındalar.
İyi kötü isim yaptıktan sonra "ben oldum artık" kompleksine kapılmadan daha da iyi yerlere gelmeyi başaran Türk grup malesef yok. Yüzde bin hepsinin götü kalkıyor ve kendilerine gelen mesajları cevapsız bırakarak akılları sıra "ulaşılmaz" oluyorlar. Bunun kendilerinin cool imajını daha da yükselteceğine falan inanıyorlar sanırım. Ne bileyim.

27 Şubat 2015 Cuma

İstanbul'a Yerleştim, TG Medya ve TG Dükkan Geliyor!

Çok yorucu bir haftaydı. Her şey planladığım gibi gitti.
Türk Gitar ofisini tuttum. Şirket kurulumu için evrakları topladım. Muhasebeciyle anlaştım. Şirketin kurulumu yapıldı. E-ticaret belgesi için Ticaret Sicil'den onay alındı. İnternet ve telefon hattı bağlatıldı. Ofis eşyaları sipariş edildi.
Bir aksilik olmazsa önümüzdeki haftadan itibaren Türk Gitar bir TG Medya ürünü olarak yayınına devam edecek. Türk Gitar Dükkan sayfasını da hafta sonuna kadar yayına sunmuş olacağız. Aklınıza gelebilecek hemen her marka gitar ve ürünler açılışa özel yüzde 15'e varan indirimler ve ücretsiz kargo seçeneği ile sunulacak.
Umarım her şey güzel gider ve hepinizin severek takip ettiği bu projede sonsuza kadar devam eder. Desteğiniz çok önemli.

29 Ocak 2015 Perşembe

Ne Muhteşem Bir Gün

Dün gece, çok muhteşem bir güne uyanacağımın farkında değildim fakat geceden sinyaller alınıyordu. Kız arkadaşım Aslı ile güzel bir gece konuşmasının ardından uyudum. Bunu neden söylüyorum? Çünkü diğerlerinde farklı güzeldi. Sanırım bu günün muhteşem geçmesinin sebeplerinden biri de bu güzel başlangıçtı.

Uyandığımda hemen PC başına geçip haber aramaya başladım. Gece, O Ses Türkiye'de yapılan haksız bir eleme durumu olmuştu. Mustafa Cem Durmaz, haksız bir biçimde yarışmadan elendi. Bunu haber yapmaya karar verdim. Yazdığım haber büyük ilgi gördü. Site daha önce de bir kaç kez buna yakın ilgi gören içeriklerle karşılaşmıştı fakat böylesini ilk defa gördü. Haber yaklaşık 8 saatte 30 bin kez tıklandı. Türk rock seyircisinin bu haksız olaya karşı tutumunun ne derece büyük olduğunu gösteren bir rakamdı bu. Ve halen artmaya da devam ediyor. Tahminime göre 1 haftada 80 bin civarı tıklanma alacaktır.

Bu muhteşem patlamanın ardından gece Kemal'in yanına gittiğim sıralarda yeni bir haber aldım. Kirk Hammett ve Rob Trujillo'nun Twitter üzerinden aktif paylaşıma başladığı duyumu geldi. Hemen arabaya atlayıp eve döndüm ve PC karşısına geçtim. Pastamı alıp keyifle yerken, bu bilgiyi haber olarak sundum. Kirk ve Rob'u mentionlayarak hem Türk Gitar'dan hem de kendi hesabımdan paylaştım.

Tüm bunların ardından Supernatural'ın yeni bölümünü açtım ve izlemeye koyuldum. Dizi bittikten sonra günün son muhteşem olayı ile karşılaştım. Rob Trujillo benim gönderimi retweet'lemişti ve herifin duvarında benim hesabım gözüküyordu. Daha önce bu tarz ünlü biriyle etkileşimim, Michael Amott'un fotoğrafımı beğenmesiyle olmuştu. Rob reyiz bu hareketiyle her şeyin en tepesine yükseldi.

Hakikaten muhteşem bir gündü. Bu günü hiç unutmayacağım. He unutmadan, günün bir başka muhteşem olayı ise Erkin ve Mehmet Emre'nin Cenk Ünnü ile röportaj yapması oldu. Onu da en kısa zamanda yayınlayacağız.


15 Ocak 2015 Perşembe

2014 Yılının En'leri

Aslında Türk Gitar'da 2014'ün enlerini seçiyoruz fakat okur oyları ile bu seçimi gerçekleştiriğimiz için kendi listemi ayrıca burada belirtmek istedim. Bana göre 2014'ün enleri şu şekilde:

Yılın en iyi albümü: Ronnie James Dio - This Is Your Life
Yılın en iyi parçası: Metallica - Ronnie Rising (alternatif seçim: Mastodon - High Road, Slipknot - The Negative One)
Yılın en iyi metal albümü: Ronnie James Dio - This Is Your Life (Alternatif seçimler: Arch Enemy - War Eternal, Mastodon - Once More 'Round The Sun)
Yılın en iyi rock albümü: Pink Floyd - The Endless River
Yılın en iyi rock parçası: AC/DC - Rock Or Bust
Yılın en iyi çıkış yapan grubu: Lostpray (alternatif seçim: Necati ve Saykolar)
Yılın en müthiş olayı: Arch Enemy'den Michael Amott ile röportaj yapmam.
Yılın en kötü olayı: Ghost'a gönderdiğimiz soruların cevapsız kalması. Halbuki menajer onay vermişti.
Yılın en heyecan verici hadisesi: Metallica'yı canlı seyretmiş olmam.
Yılın en büyük kazanımı: Türk Gitar, TG Dükkan.
Yılın en boktan olayı: Yine okulun uzaması. Ekşi Sözlük hesabımın tüm entry'lerimle birlikte silinmesi.

Sanırım bu kadar yeterli. Aslında uzatabilirim ama neyse... Önümüzdeki yıl daha geniş bir liste yaparım belki.