27 Nisan 2012 Cuma

NBA'de Play-off'lar Başlıyor

Evet, bu sezonu başından sonuna kadar takip ettiğim için play-off serileri ile alakalı bir kaç yorum yapıp, tahminde bulunmazsam olmazdı. Geçmişte de NBA'i takip ettiğim dönemler oldu fakat ilk defa bu kadar yoğun ve ilgili bir biçimde takip ettim. Her neyse... Lokavt sonrası kısa ve sıkıştırılmış normal sezon takvimi sonrasında aşağıdaki gibi bir play-off tablosu ortaya çıktı.


BATI KONFERANSI

San Antonio Spurs - Utah Jazz
Bu adamlardan her şey beklenir.
Spurs tabii ki ağır favori. Aslında yazacak pek bir şey yok bu seri hakkında. Utah belki kolay lokma olmayacaktır ama en fazla 1 maç alırlar ve seri 4-1 biter gibi geliyor bana. En iyi ihtimalle bunu düşünüyorum tabii. Şahsi kanaatimce Spurs süpürecek. Normal sezonda konferans birincisi olarak şampiyonluk yarışında bizde varız dediler. Muhtemelen geçen yılki fiyasko gibi de olmayacak bu sezon. Konferans finaline kadar rahat yürürler bence.

Oklahoma City Thunder - Dallas Mavericks
Westbrook satış yapmazsa bu üçlü
çok can yakar.
Geçtiğimiz sezonun konferans finalistleri ilk turda karşı karşıya geliyor. Tabii bunun sebeplerinden biri Dallas'ın çok berbat bir sezon geçirmiş olması. Geçtiğimiz sezon 4-1 ile finale çıkan ve şampiyon olan taraf Dallas olmuştu. Bu sezon ise çok farklı bir Dallas var. Onun haricinde Oklahoma City yıldızları da iyiden iyiye  lige damgasını vurmaya başladı. Öyle ki Durant ve Westbrook sayı krallığında ilk 5'teydiler yanlış hatırlamıyorsam. Thunder muhtemelen bu turu geçen taraf olacak. 4-2 ile tur atlarlar.

Los Angeles Lakers - Denver Nuggets
Lakers'ı oldum olası sevmem. Keşke elenseler diyeceğim ama hiç de sanmıyorum hani. Lakers play-off'ların takımı ayrıca. Muhtemelen 4-1 ile turu geçen taraf olacaklar. Normal sezonun son maçlarında Bynum'un sinir küpü olduğu ve takıma pek de fazla katkı yapamadığını görmüştük. O problemlerini aşarsa muhtemelen Lakers için daha kolay olur her şey. Gerçi ben Gasol varken Bynum neyin nesidir demeye devam ediyorum ama neyse...

Memphis Grizzlies - Los Angeles Clippers 
Vallahi sezon boyunca bir kez bile oturup Memphis maçı izlemedim. Nasıl bir takımdır, hangi oyuncular üzerine kuruludur falan hiçbir bilgim yok. Clippers ise yıldızlarından ötürü takip edilesi bir takım olduğu için elbette izlediğim bir takımdı. Sezonu Clippers'ın önünde bitiren bir Memphis var şu an ortada. Tam olarak nasıl bir seri olacağını kestirmek zor. Muhtemelen başa baş gidecektir. 7. maça bile kalabilir bu seri. 4-3 ile Clippers tur atlar diyorum.


DOĞU KONFERANSI

Chicago Bulls - Philadelphia 76'ers
Bu adamı tek koyuyorum.
Bulls tabii ki açık ara, çok ağır favori. Derrick Rose'un normal sezonu sakatlık problemleri ile geçirmesine rağmen neredeyse hiç bocalamadılar ve aynı ritimde oynamaya devam ettiler. Tabii ki bunun en önemli sebeplerinden biri savunma takımı olmalarıydı. En büyük hücum günü takımdan ayrılınca bile savunma oyunlarıyla galip gelmeyi başarıyorlardı. Play-off öncesi Rose dinlendirildi ve normal sezonun son 3-4 maçında ritim bulması için oynatıldı. Muhtemelen bu seriye de iyi giriş yapacaktır. Bulls 4-0 ile süpürür diyorum.

Miami Heat - New York Knicks
Müthiş bir eşleşme. Geçen yılın finalisti ve kaybedeni Heat, bu sezonun kağıt üstünde müthiş kadrolu fakat bekleneni verememiş takımı Knicks'e karşı. Heat bu sezon şampiyonluğun en büyük favorisi. Knicks ise bir türlü takım içinde dengeleri oturtamamış, bir iyi bir kötü, saçma sapan bir normal sezon performansı sergilemiş bir takım. Tabii ki Heat ağır favori ama çok keyifli bir seri olacak bu seri. 4-2 Heat kazanır diyorum.

Indiana Pacers - Orlando Magic
Indiana bu sezon beni hem çileden çıkartmış hem de kendini sevdirmiş bir takım. Ne zaman onların maçına bahis oynasam yatmama sebep oldu şerefsizler. Fakat ayrıca bir sempatim var bu adamlara, özellikle de Paul George'a. Magic ise zaten bizim takım Hidayet'ten ötürü. Normal sezonu Indiana önde bitirdi ancak sezon içindeki maçlarda Orlando 3-1 önde. Çok keyifli bir seri olacak. Sezonda Orlando'ya karşı şansı bir türlü tutmayan Indiana bu kez şans tutturur mu bilemiyorum. Howard sezonu kapatmış olduğu için Orlando tabii ki büyük yara almış durumda. Çok ortada bir seri

Boston Celtics - Atlanta Hawks
Açık ara en karizmatik üçlü.
Boston sezona bayağı kötü bir performans ile girmesine rağmen daha sonra toparladılar. Zaten NBA'de en sevdiğim takım Boston'dır, o yüzden fazlasıyla takip ediyorum onları ve Atlanta karşısında pek zorlanacaklarını düşünmüyorum. Muhtemelen 4-1 ile turu geçen taraf olurlar. Kevin Garnett, Paul Pierce ve Ray Allen hala büyük üçlü bir çok kişinin gözünde. Gelecek sezon dağılacaklar muhtemelen. Gider ayak bir şampiyonluk almaları zor tabii ama Heat'i Miami'de yendikleri ve Garnett'in insan üstü oyununu görünce imkansız değil diyorum.

24 Nisan 2012 Salı

Vizeler Sonrası Kaş

Evet. Nazilli'de çok uzun zaman kalınca insanda bir süre sonra bunaltı yapıyor. Akabinde bir kaç haftalığına Kaş'a gelip tekrar Nazilli'ye dönünce yenilenmiş hissediyorum. Nazilli boğmuyor, aksine güzel geliyor. Vizeler ile birlikte bunaltmaya başlamıştı Nazilli ve 3 gün önce geldim Kaş'a.

Bu çok güzelmiş.
Sezon henüz açılmamıştır diye düşünüyordum ama sandığımın aksine gayet canlı ortalık. Çok fazla değişim yok şehirde. Liseli gençleri kasıp kavurmaya devam eden Kaş'taki Rap akımı almış başını yürümüş son dönemde. En çok buna şaşırdım. Biz lise sondayken Egehan Çetinel ve Oğuzhan Tüfekçi'nin kendi imkanlarıyla rap yapmaya çalıştıkları bir yerdi Kaş. Şahsi kanaatimce Rap'i Kaş'a getiren onlardır ve şu an bu hale gelmesi belki de onların temeli atmasından ileri geldi. Evet bence böyle.

Kaş'ta basketbol oynamayı çok özlemiştim. Her gün gidiyorum yine basketbol oynamaya. Fakat eski tat yok. Çünkü eskisi gibi şut atamıyorum, Nazilli'deki potaya alışmamdan ötürü bayağı körelmiş şutum. Knicks'teki Walker'ın diz sakatlığı sonrası şutör olması gibi, Nazilli sonrası şutörlükten pota altı adamı olmaya kaymış durumdayım şu an. Memnun muyum bu durumda? Hayır. Muhtemelen yazın kendime gelirim diye düşünüyorum. Kaş'taki basketbolda yaşanan bir diğer farklılık ise sürekli tartışma olması. Sokak basketbolu karşılıklı hoşgörü ve nezaket çerçevesinde oynanmayınca çok boktan bir hal alıyor. Faul veya steps durumlarında kimse tartışma yapmaz, kimin lehineyse durum top ona verilir ve maç devam eder düz sokak basketbolunda. Ama bizim Kaş'ta ne zaman faul desem bir tartışma ortamı alıyor ortalığı. Kulisler toplanıyor, bilir kişi raporu alınıyor ve çoğu zaman ben haksız çıkıyorum. Gerçi haklı çıksam bile haksızmışım gibi muamele oluyor ama neyse...

Her neyse... Kaş'ta zaten bunların haricinde bir bok yok anlatacak. Nazilli'de son 1,5 ayımı her gün elimde saatlerce gitar ile geçiriyordum. Bu yüzden hazır tatile gelmişken tatilin bir anlamı olsun istedim ve tatilim boyunca elime gitar almamaya karar verdim. Şu ana kadar da gayet başarılıyım. Bu durum iyi oldu, kolum çok pis ağrıyordu son zamanlarda. O ağrıyan kısım tamamen iyileşmiş durumda.

Cuma günü bar programımız vardı normal şartlarda. Eğer bir değişiklik olmazsa Perşembe günü döneceğim Nazilli'ye. Programı bu hafta iptal etme durumları olabilir, eğer iptal olursa Pazar günü döneceğim.

14 Nisan 2012 Cumartesi

Sahnelere Dönüş

Çok çok uzun bir aradan sonra tekrar sahne heyecanı yaşadım. Gerçekten şu sıralar hayatımda pozitif bir ivme var. Geçen sene de aynı bu aylarda benzer bir ivme kazanmıştı yaşantım ama daha sonra yine boka sarmıştı. Umarım bu kez yine aynı olmaz.

Mekan burası. Hoş bence.
Tamamen tesadüfi bir biçimde Cenk ile tanıştım. Kendisini zaten Basketbol seçmeli dersinden tanıyordum. Pek fazla muhabbet etme şansım olmamış olsa da, yolda görünce selam verecek kadar tanışmış olmuştuk işte... Her neyse, onun yurtta bizim sınıftan bir arkadaş (Engin) ona benden bahsetmiş. O da zaten solo gitarist arıyormuş ve hemen mesaj ile yoklamış beni. Daha sonra mesajlaşmamız sonucunda konuştuk anlaştık derken bir anda grup olmuş olduk. Cenk'in çocukluk arkadaşı Oğuz var yanında, o da davul çalıyor. Cenk zaten hem vokal hem ritim gitar. Kaş'ta hep böyle bir eleman aramıştım ama bulamamıştım. Ritim konusunda yük olmayacak bir vokal her zaman baş tacıdır gönüllerde. Cenk çok iyi ritimci gerçekten ama solo çalamıyor. O da hep benim gibi birini arıyormuş Nazilli'de. Çok fena uyuştuk kısa zamanda.

3-4 günlük bir çalışma ile 22-23 parçalık bir repertuar oluşturduk ve deneme mahiyetinde bir barda sahne aldık.  Bana göre rezil bir performans sergiledik. Ancak buna rağmen mekan sahibi bizi beğendi ve haftada bir günü bize vereceğini söyledi. Vizelerden sonra başlıyoruz çalmaya devamlı. Ölümüz bile beğenildiyse, tam randıman versek neler olur düşünemiyorum.

Bu bar programı için tarzımdan taviz vermek zorunda kaldım. Çoğunlukla pop çalıyoruz, pop çalmasak bile pop  havası olan soft rock takılıyoruz. Gerçi bizim cover'lara akustik cover demek lazım.
Böyle bir grubun varlığından haberdar
değildim. Taşaklılar sanırım bayağı.

Albüm Falan Durumu Var
Evet, albüm falan durumu var şu sıralar. Cenk'in yakın bir arkadaşı, bilmem ne müziğin bilmem ne bilmem nesiymiş; bize albüm yapabileceğini söyledi Cenk'e. Tabii biz direkt balıklama atladık. Yaklaşık 1 haftadır beste çalışmaları yapıyoruz. Gerçi daha çok ben yapıyorum, belki diğer elemanlar da yapıyordur ama pek duymuyorum onlardan bir şey. Ben gitar ile melodi kasıyorum sürekli. Şu an güzel bir şey yakaladık ve güzel bir beste çıktı bizce.

Bahar Şenlikleri
Okulun bahar şenliklerinde de sahne alacağız. Bugün verdim grup şarkı ve eleman listelerini. Hoca bunu Aydın'a gönderdi. Oradan kabul cevabı gelirse Aydın'da merkez kampüste sahne alacağız. Çıkmazsa, sadece Nazilli'de sahne alacağız. Aydın'da çıkamasak bile Nazilli'de çıkmak da fena sayılmaz benim açımdan. Ayrıca grup olarak Kolpa'yı getirecekmiş bizim okul. Eğer onlar gelirse, biz alt grup olmuş olacağız. Fena değil hani.

Son olarak, bar sahnesinde sadece wah pedalı kullandım. 80 liralık Ashton wah pedalından aldığım tonları duysanız Cry Baby sanırsınız. O derece sağlamdı. Hepimiz şok olduk.

1 Nisan 2012 Pazar

YGS - Gerzomat - Gitar

Bugün hayatımın dördüncü YGS'sine girdim. Aslına bakarsanız üçüncü YGS oluyor bu çünkü ilk girdiğim üniversite sınavının adı ÖSS'ydi... Her neyse, sınav gerçekten çok acayipti.

Okul evime bayağı uzaktı. Hava karlı
değildi, fotoğrafa aldanmayın.
Yıllar geçtikte insanın algısı kendiliğinden gelişiyor. Bu bağlamda lisede kavrayamadığım şeyleri şu an çok rahat ve kolay bir biçimde kavrıyorum. O yüzden bu sınavın çok kek sorulardan oluşacağını ve rahat geçeceğini düşünmüştüm ama yanıldım. Gerçekten oldukça zordu. Geçen sene bir kez okuyup geçtiğim Türkçe sorularını bu kez iki kez okumak zorunda kaldım ve idrak etmekte oldukça zorlandım. Bunun dışında Matematik'im normalde fena değildir ama bu sınavda bir bok yapamadım. Gerçi bu kez sınava girmemin sebebi Dil'den kendimi denemek olduğu için pek kasmadım Matematik'i. Daha çok Sosyal ve Türkçe'ye odaklandım. Muhtemelen fena gelmeyecektir onların sonuçları.

Patlak Sokaklar: Gerzomat
Uzun zaman sonra sinemaya gittim. Fragmanı beni oldukça eğlendiren ve güldüren bir film olmuştu Patlak Sokaklar: Gerzomat; ama film beklediğim etkiyi yapmadı. Bir kez bile yarıla yarıla gülemedim ne yazık ki. Hatta etrafımdakiler de gülemedi. Gerçi etrafımda film izlemeyen şahıslar vardı, ne zaman kafamı sola çevirsem kızın üzerine çuvallanmış bir sap gördüm mesela... Onun haricinde önümdeki mal kızlar da paso cinsellik tabanlı esprilerde kikirdeyip durdular. Sınıfta hocanın "cinsel ilişki" tarzı bir kelime kullanması ile bıyık altından gülen kızlar ile aynı kafada kızlardı bunlar. Evet, gerçekten öyleydi.

Gerzomat çok güzel bir fikirdi aslında. Yani işledikleri şey gerçekten etinden ve sütünden fazlasıyla yararlanılabilecek bir şeydi ama becerememişler. Kısa filmleri başarılıydı mesela ama uzun metrajda sıçmışlar resmen. Onun dışında iyi yan olarak Cem Yılmaz, Ata Demirer, Şafak Sezer ve Şahan Gökbakar'dan sıkılmıştık artık. Farklı insanların elinden çıkmış farklı bir komedi yapımı izlemek fena olmadı.

Gitar İşleri
Daha önce buraya yazmıştım; gitar cover videoları çekmeye başlayacaktım... En sonunda başladım. Hatta bayağı oldu aslında çekmeye başlayalı ama buraya yazma fırsatım olmamıştı. Şu an 11 tane cover videom yayında. Videolara ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu arada bloguma yaklaşık 1 ay önce yeni bir domain satın aldım. Onu da bir türlü buraya yazma fırsatım olmamıştı, o yüzden değinmek istedim. www.feyyaz.us, muhteşem yeni domain'im. Hayırlı olsun bana.