28 Ekim 2009 Çarşamba

Gamer

Toplumdan uzak bir yaşam süren milyarder Ken Castle şimdiye kadar yapılanlar arasında en çok tartışma yaratmış olan oyun biçimini yaratmıştır: “Slayers”. Bu oyun milyonlara en derindeki arzularını ve fantezilerini tüm dünyanın gözü önünde sergileyebilme imkanı sağlayan ve olağanüstü popüler bir hale gelen çok-oyunculu bir online oyundur. Fakat oyun yeni ve korkunç bir boyut kazanmak üzeredir. İnsanlar insanları oynayacaktır.

Film gerçekten enteresan bir temayı işliyor. Bu film çekilmeden önce ciddi anlamda gelecekte bu benzer şeylerin olabileceğini falan hep hayal ederdim. Pek de güzel olur diye düşünürdüm fakat Gamer’ı izledikten sonra bu düşüncemden vazgeçtim.

Filmin en önemli yanı sanırım hikayesi. Onun haricinde hiçbir özel yanı yok gibi. Über görsel efektler veya çok uç şeyler beklemeyiniz. Fakat işlenen tema gerçekten harika; Multiplayer oyunları bilirsiniz, Counter Strike üzerinden anlatayım ben. Counter Strike’ta bir oyuncuyu yönetiyorsunuz, bilgisayar tabanlı bir oyun ve bir bilgisayar karakterini yönetiyorsunuz. Gamer’da ise oyun yine bilgisayar tabanlı fakat bu kez gerçek bir insanı kontrol ediyorsunuz. Evet, özel bir teknoloji sayesinde buna imkan sağlanmış durumda filmde. Kontrol edilen insanlar, ölüm cezasına çarptırılmış insanlar oldukları için, oyun içerisinde öldüklerinde herhangi bir problemle karşılaşılmamış olunuyor çünkü zaten ölecekler. Bu noktada şöyle bir durum ortaya çıkıyor, 30 oyundan galibiyetle ayrılan mahkumlar, serbest bırakılıyor.

Olay tam olarak şundan ibaret. Kable isimli karakter 27 galibiyet almıştır üstüste. 30 oyun kazandığında serbest kalacaktır; Kable’ı böylesine güdüleyen şey ailesine kavuşma isteği ve kendisini yöneten şahsın iyi bir oyuncu olmasıdır. Fakat oyun ve oyunun yapımcısı Castle ile ilgili hayati önem taşıyan bilgiler bildiği için Castle onun oyunu bitirmesine izin vermeyecektir. Bu sırada Kable farklı bir plan uygulayarak oyundan kaçar.Ailesine kavuşur hatta ve hatta Castle’ı öldürür.

Tam olarak olay bu. Bunun haricinde başka bir durum yok. Güzel. Güzel bir film olmuş. İzleyin, izletin. Ben beğendim. Gerard Butler’a olan hayranlığım da milyonlarca kat daha arttı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder