21 Nisan 2011 Perşembe

Death Metal'i Anlamak

Aslında yeni sayılır Death Metal'de. Yaklaşık olarak bir yıldır falan dinliyorum sanırım. Ama yine de kendimi bu konuda bir şeyler söyleyebilecek kadar yeterli görüyorum.

Death Metal gerçekten çok esnek bir müzik türüdür öncelikle. İsterseniz bol melodi koyarsınız, isterseniz yavaş takılırsınız, isterseniz hızın sınırlarını zorlarsınız, isterseniz vokale yüklenirsiniz, isterseniz gitar ile yardırırsınız. Bu sebepten ötürü çok fazla farklı tipte insana hitap edebilecek bir türlü. Ayrıca çok fazla çeşidi ve seçeneği olduğu için zenginlik açısından da üst seviyelerde bir tür; bu da onu diğer bir çok "belli rutinde ilerleyen" türün önüne geçiriyor.

Death Metal diyince insanlar bunu böğürmek olarak algılıyorlar. Ben bunun sebebini Türkiye'deki saçma sapan pop kültürüne bağlıyorum. Pop kültüründe direkt olarak akılda yer eden şey vokal. Eğer diğer türlere özel bir ilginiz yoksa zaten her yerde Pop müziğe maruz kalıyorsunuz ve ister istemez müziği sadece vokalden ibaret sanıyorsunuz. Ama öyle değil. Death Metal'i böğürmek olarak algılayan insanlar çoğu zaman belli bir türü benimesemekten uzak, sadece etrafta duyduğu şeyleri sadece "insan sesi" olarak algılayan ve yorumlayan insanlar oluyorlar. Death Metal böğürtüden ibaret değildir, öyle sananların müzik kültürü pek gelişmiş değildir. Enstrumanları yorumlamak konusunda problemleri vardır.

Vokaller elbette böğürtü olarak isimlendirilebilir ama ben pek doğru bulmuyorum. Sonuçta herif orada bir şeyler anlatıyor ve bu vokal şekli sonuçta bir teknik ve vokal o tekniği uyguluyor. Türk Sanat Müziği'ndeki ses sanatçılarının yaptığı gibi. Ve bazılarımız mesela onlar için de "boyna çığırıyor" falan deriz. Benzer durum.

Chuck Schuldiner
Death Metal özellikle sözleri ile çok çarpıcı bir türdür. Türün kurucusu ve başını çeken grup Death'in sözleri mükemmeldir mesela. Hatta bir tanesini yazayım en alttan okuyun...

Bir başka olay ise bu türde duygular fazlaca ön plandadır. Ağlayarak değil bağırarak dile getirilir duygular, anlatılmak istenenler. Eğer o sözleri anlayarak şarkıları dinlerseniz emin olun ki siz de bir boklar hissedebilirsiniz. Death'in Spirit Crusher'ı. Opeth'in Black Rose Immortal'ı. Dark Tranquillity'nin Gallery'si. Hepsi bir duygu patlamasıdır mesela bunların. Death'in Voice of the Soul'u ağlatır adamı, efkarlandırır.

Hepsini bir kenara bırakırsak teknik anlamda fazlaca zorlayıcı bir türdür Death Metal. Herkes Death Metal gitaristi olamaz. Teknik olarak gitarı yemiş bitirmiş olman gerekir o hızlı ve sert olan solo ve riff'leri çalabilmek için. Aynı zamanda davulun işi de hiç kolay değildir. Şu an davulda dünyanın en iyisi olarak kabul gören Slipknot davulcusu Joey Jordison'ın çaldığı twin pedal perküsyonları hemen hemen her Death Metal grubunun davulcusunda görebilirsiniz. Özel bir şeymiş gibi lanse edilir ancak tüm Death Metal gruplarında zaten o ve benzeri davullar vardır.

Son olarak... Death Metal ilk başta böğürtülerden ibaret bir müzik türü gibi gelebilir. Eğer metal türüne aşina iseniz zamanla alışacak ve seveceksiniz... Bu konuda emin olun. Ancak daha yumuşak olan metalin diğer türlerine de alışamadıysanız, Death Metal için zorlamanın alemi yok. Herkes bu türü sevecek diye bir şey yok sonuçta...

Death - Empty Words'ün sözleri:

"Küller ve umutlar bir bağı paylaşır. Değişimin rüzgarları boyunca sözcükler uzaklara uçar. Görüntüler düşüncelerinde dövmelenmeliyken, güçlü yürümek bazen zoru aramaktır. Cevaplar bulunamadı başkalarının yazısında yada eğitilmiş bir aklın sözcükleri hafızalarımızın değerli dünyasında. Kendimizin hapsedildiğini buluruz, ustura gibi keskin pençeler ruhumuzu yırtar. Umutlar potansiyel bir inciniş, hiçbir şey gerçek değil midir? Sonsuza dek derinliklerde olurken, boş sözcüklerin dünyasında, bu saldırılardan kaçış yok. Boş sözcükler..."
- Chuck Schuldiner
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder