29 Mart 2012 Perşembe

Basketbol Turnuvası'ndan Elendik

Bugün bizim için final niteliğinde bir maç oynadık. Kazansak tur atlayıp Aydın'da oynanacak olan bir üst turun maçlarına gidecektik, fakat kaybettik. Turnuva aslında çok ilginç başlamıştı bizim açımızdan. Hiç beklenmedik bir biçimde 30 sayı fark yedik ilk maçımızda. Akabinde oynadığımız iki maçı kazandık ve Atça ile final niteliğinde bir maç oynadık.

Turnuva boyunca çok silik bir performans sergiledim. Sadece iki maçta doğru düzgün katkı yaptım takıma skor anlamında. Ancak bugün oynanan Atça maçında gerçekten oldukça iyi şut attım. Hatta şöyle söyleyeyim, -Kaş'takiler bilir az çok- tıpkı Kaş'taki gibi şut soktum. Buraya ilk geldiğim zaman, antrenman sonrası konuşmalarımızda iyi üçlük attığımdan bahsediyordum hep ama bir türlü o potansiyeli insanlara gösterebilme şansım olmamıştı. Çünkü bana güvenilmiyordu, Kaş'taki gibi onların gözüne girebilmiş konumda değildim. Bu yüzden çok az şans yakalıyordum. Bugün her şey tersine döndü, şansım da yaver gitti ve hoş oldu.

Pota altından dolaşıp üçlüğe çıkıp şutu
yollamanın üstadı Ray Allen'a saygılar.
6 tane üçlük attım, hiç kaçırmadan. Daha sonra hücumda rakibin uzunlarından biri başıma dikilmeye başlayınca pozisyon bulamamaya başladım. O kıtlıkta yine 2 şut pozisyonu yakalasam da sokamadım. Olsun, yine de insanlara biraz olsun "ben şut sokabiliyorum" izlenimi verebilmiş oldum.

Atça'ya elendik. Gerçekten çok iyi mücadele ettik ve iki uzatma sonunda elendik. Bu yüzden hiç üzülmüyorum desem yalan olur. Şu an gerçekten bayağı üzgünüm. Bu kadar emek verdiğim ve iyi olduğum bir maçı galibiyetle bitirememiş olmamıza fazlasıyla üzülüyorum. Ah o son topu ben kullanabilseydim... Aslında her şey o şutu benim kullanmam gerektiğini gösteriyordu; Can ve Uğur kenardaydı faul problemi sebebiyle. Benim de elim acayip sıcaktı ve benden başka o yükün altına girecek adam yoktu sahada. Ama tabii olmadı, Doğuş gitti kendisi kullandı şutu. Halbuki tam istediğimiz gibi üçlük çizgisinin gerisinde boş bir biçimde bekliyordum. İyi hoş kaçırdı şutu ama gerçekten kahroldum o an. Bana verseydi yüzde 51 sokardım diye düşünüyorum. Hal böyle olunca üzülüyor insan.

Her neyse... Yapacak bir şey yok artık. Seneye burada olur muyum bilmiyorum ama olursam muhtemelen bu sene olduğu gibi ikinci sınıf oyuncu muamelesi görmem herhalde. En azından biraz daha değer verir insanlar saha içinde ve bu hem bana hem de takıma faydalı olur. Takımda şu an sadece bir tane skor yükünü çeken adam vardı, yanına birini koyamadığınız an zaten kaybediyorsunuz. Bu her takımda böyledir. Yan skor gücü için kendimi hep biçilmiş kaftan görüyordum ama dediğim gibi bir türlü diğer insanların gözünde ikinci sınıf oyuncu olmaktan kurtulamamıştım. Bunu kırmış olmam tek tesellim şu an.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder