1 Mart 2012 Perşembe

Fetih 1453 İzlenimlerim

Nihayet uzun uğraşlar sonucunda filmi izlemeyi başardım. İki gün önce 21:00 seansı için sinemaya gittiğimde, sırada önümde bulunan şahısların son biletleri satın almaları sonucu filme girememiştim. Dün ise biraz daha şanslıydım ve son kalan bileti alarak filme girmeyi başardım. Gerçi çok boktan bir koltuk ve konumda izledim filmi ama olsun. Buna da şükür.

Film hakkında en ufak bir ön yargım yoktu. Film Türkiye'de çekildiği ve Türk filmi olduğu için çoğu kişi ön yargı ile yaklaşıyor ama gereksiz bir şey bu bence. Yabancı kalitesine henüz tam olarak ulaşabilmiş olmasak bile az çok gelişmeleri ülkemize getirip kullanabiliyoruz. En basitinden, görsel efekt anlamında Avrupa ve Amerika standartlarında olmasa bile Türkiye standartlarının çok üstünde bir yapım olmuş.

Fatih'in oğlu Bayezid'e sarılması hoştu.
Bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere direkt olarak tarihten bir kesitin sinemaya aktarılması olduğu için konuya değinmeyeceğim. Değinenler yok mu, var. Onları ağlayarak mastürbasyon yapmaya davet ediyorum, zira filmin İkinci Murad'ın ölümü ile başladığını yazmanın bir esprisi yok çünkü zaten öyle olmayıp da ne olacak...

Film genel anlamda oldukça başarılı bana göre. Bunu neye bakarak söylüyorum diye soracak olursanız, hayranlıkla izlemiş olmamı söyleyebilirim. Pek fazla ortalıkta lanse etmesem de oldukça milliyetçi bir yapım vardır. Osmanlı Tarihi konusunda araştırma yapıp bir şeyler öğrenmeyi de çok severim. O yüzden filmi izlerken mest oldum desem yeridir.

Fena değil bence...
Yapımcılar tarafından yazılan kurmaca kısımlarda bazı mantık hataları ve tarihi sapmalar mevcut. Ancak bunlar beni pek rahatsız etmedi açıkçası. Neden diye soracak olursanız, sonuçta bu bir belgesel değil. Ulubatlı Hasan'ın kiminle seviştiğini bilmemiz gerekmiyor olabilir ama Türkiye'de çekilen her film ve dizide aşk mutlaka bulunuyor, burada da bulunmazsa olmazdı; o yüzden bu şekilde yedirmişler. Fena olmamış aslında... Kim kime dum duma bir seks ve entrika ağı ile bezenmemiş film en azından.

Filmde bulunan karakterler konusunda da biraz araştırma yaptım ve bir kaç karakter konusunda şaibeli yazılara rastladım. Onları da göz ardı etmek istiyorum. Sonuçta bu bir belgesel değil, olacak bu tarz şeyler... Misal Ulubatlı Hasan yerine Balaban Çavuş'u koysalar oraya bir boka benzemezdi diye düşünüyorum. Urban  Usta'nın kızı rolünde bir hatun koymasalar pek yadırgamazdık ama koymuşlar işte, o kadar kurcalamamak lazım.

Hasan'ın saçlar çok meymenetsiz.
Ulubatlı Hasan ve Guistiniani'nin kapışması özellikle çok hoştu. Bir Hector - Achilles kadar efsanevi değildi ama pek sönük kaldığı da söylenemez. İyiydi yani. Bu arada Guistiniani, Hasan'dan daha yakışıklı diyip durdular arkamda oturan kızlar; ister istemez kulak misafiri oldum. Oyuncular arasında roller değiştirilse hoş olabilirmiş.

Bunun dışında dikkatimi çeken bir nokta ise çok düz bir film olmuş olması. Savaş sahnelerindeki efektler olmasa, 30 yıl önce çekilen Kara Murat filmleri gibi bir film olmuş. Ne yapılabilirdi peki? Biraz sanatsallık katılabilirdi. Sanatsallıktan kastım nedir? Şudur, 300 Spartalı ve Spartacus'teki gibi... Desem anlaşılır herhalde. 300'ün her karesinin çıktısını alıp duvarınıza asabilirdiniz mesela. Fetih'te ise karadan gemileri yürütme sahnesi hariç o tarz sanatsallığı olan bir sahne hatırlamıyorum.

Filmin son sahnesi çok boktandı.
Son olarak oyuncu seçimlerine değinmek istiyorum. Mükemmel olmuş bence. Türk sineması ve izleyicisi hep aynı yüzleri görmekten sıkılmıştı. Filmde neredeyse hiç tanıdık bir yüz göremedim. Hep yeni yetme oyuncular kullanılmış ve gerçekten harika olmuş. Türkiye'de çekilmemiş gibi sanki film. Bunun dışında çok bariz bir kaç detayı yapımcıların atlamasına şaşırdım. Fatih Sultan Mehmet dediğimizde akla gelen iki üç şeyden biri burnudur. O burnu benzetseler iyi olacakmış.

Her neyse... Ben filmi beğendim. Ön yargıyla izlemeyen herkes beğenecektir şahsi kanaatimce. Bu filmin bir belgesel olmadığını ve Türkiye'de çekildiğini göz önünde bulundurup izlerseniz hayran kalmamanız için bir sebep kalmıyor bence. Filmi Holywood ile kıyaslayıp, History Channel tarafından çekilmiş gibi eleştirenlere ise söyleyecek lafım yok. Recep İvedik izleyin, hoşunuza gider muhtemelen.

2 yorum:

  1. Bu film vesilesi ile milletimizin bu tarz filmlere ne kadar aç olduğunu anladım . Bu filmin bir milat olması dileğiyle devamının geleceğini ümit ediyorum .

    YanıtlaSil
  2. Aynen, her kesimden insanı görmek mümkün bu filmi izleyenler arasında. Yapımcı yeni bir film üzerinde çalışmaya başlamış bile ancak konu ne olacak henüz açıklanmamış. Malazgirt veya Mohaç Meydan Muharebelerini ele alsalar fena olmaz. Yavuz Sultan Selim'in de ekmeğini yiyebilirler.

    YanıtlaSil