1 Mayıs 2009 Cuma

Karabasan



Evet. Dünya'da düşünce yapısı bakımından iki çeşit insan var; biri olayları dine bağlı kalarak yorumlayan, diğeri ise bilime bağlı kalarak yorumlayan. Çıkış noktamız bu.

Bugün "kitap okuma saati" temalı haftalık ders programının bir saatlik bölümünü işgal eden dersteydik. Ben bir arkadaş ile Satranç oynarken, diğer sınıf arkadaşlarım cinlerden perilerden bahsetmekteydi. Oyun oynarken, bir yandan da onları dinliyordum. Arkadaşların ağzından çıkan sözler gerçekten çok ilginçti.

Bizim sınıfta 3-4 arkadaşı, hatta hocayı bile karabasan basmış. Hepsi sırayla karabasan hikayelerini bizlerle paylaştılar. Mesela hoca bu karabasan olayını yaşadığı sırada olayı gören dedesi, "üstüne cin binmiş" yorumunu yapmış olay için. Cin üstüne binmiş, o yüzden kalkamıyormuş. Evet, güzel tespit. Bir diğer arkadaşımız ise bir uyanmış, hareket edemiyormuş, bağırıyormuş çağırıyormuş, sesi çıkmıyormuş. Hatta uyandıktan sonra oturmuş ağlamış. Bir diğeri de buna benzer bir durum yaşamış ve uyandıktan sonra yattığı yerin altına baktığında ekmek kırıntıları görmüş. Bak sen. Ekmek kırıntısı, evet, kırılma noktası bu oldu aslında. Bunu duyduktan sonra herkesin suratında bir ekşime oldu ve herkes hep bir ağızdan "evet, bunun adı karabasandır" dedi içinden. Bakıyorum ben her birine, cidden ürperdiler, Kuran'da da cinlerin varlığından bahsedildiği için kafalar direkt oraya gitti. Neyse, ben bunlar bitirdikten sonra araya girdim ve "Uyku felci" diye adlandırılan olayı kendilerine anlattım. Hatta buraya da yazmakta fayda var, karabasan diye bir şeyin olmadığını herkes öğrensin. Yoksa saçma sapan inanışlar falan sürüp gidecek böyle.
Uyku felci beyin REM durumundan tamamen uyanık duruma geçse de beden felcinin devam etmesi durumunda oluşur. Bu durum, kişinin bilincinin tamamen açık olmasına rağmen hareket edememesine sebep olur. Ayrıca bu durum ile birlikte hipnopompik sanrılar olabilir.

Türkiye'deki genel inanışa göre bu metafiziksel bir olaydır ve özellikle inançlı insanlar buna bir cinin sebep olduğuna inanırlar, ve bazı dualar tavsiye ederler.
İşte böyle. Bir tarafta olayları dinle yorumlayıp, karabasan ve cinler sonucunu çıkartmak var, diğer tarafta bilimle yorumlayıp uyku felci sonucunu çıkarmak var.

2 yıl önce bu durum bana da oldu. Ben tabii o zamanlar "karabasan" olduğunu düşünüyordum bu durumun ve yaşamamak için dua ediyordum. Yaşadım, tıpkı anlatılanlar gibiydi, konuşamıyor ve hareket edemiyordum. Bir besmele çektim ve hareket edebiliyordum. Biliyorum, tesadüf. Ama bu durumun hemen arkasından yatağımda yemiş olduğum tostun kırıntılarının üstünde yatmakta olduğumu farkettim. Evet, gerçekten çok ilginç bir tesadüf. Arada hala düşünür, "yoksa uyku felci değil de karabasan mıydı lan o?" diye. Pff neyse ne... Yeter bu kadar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder